Reklamı Kapat

HİFA HATUN VE HZ. SÜHEYB’İN DİLLERE DESTAN AŞK

 
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
Bütün hamtlar ve övgüler Allah’u Teala’ya mahsustur. Kâinatın zerresi adedince salat ve selam iki cihanını güneşi Hz. Muhammed (S.A.V.)’e aline, ashabına ve kıyamete kadar onun nurlu yolunda gidenlere olsun. Siz değerli okurlarıma Hz. Hifa hatun ve Hz. Süheyb’in ibret alınacak evliliğini anlatacağım sizlere…
Hifa hatun Medine’nin en güzel kadınlarındandır. Öylesine sıcak kanlı ve öylesine samimidir ki kadınlar onu canları gibi severler. Oğlu, abisi, erkek kardeşi olanlar akraba olmaya kalkar hatta bazıları beylerine ister. Onu ciddi ciddi sıkıştırır, araya hatırlıları koyup izdivaç teklif ederler. Hifa hatunun methi yayılır ve çok uzaklara gider.
Bırakın hekimleri, tüccarları, vezirler, sultanlar sıraya girer. Ancak o necaşi gibi bir imparatoru reddeder. Sadece ve sadece Allah’ın rızasını diler ama taliplerin ardı arkası kesilmez. Kimi ayaklarına halılar serer, kimi cevahirler döker, 100 kızıl deveyi getirip kapısına bağlayanları mı sorarsınız, yoksa saray anahtarlarını atanları mı?
Hifa hatun bütün bunlara dönüp bakmaz bile. Efendimizin huzuruna çıkıp ey Allah’ın Resulü bana cennete götürecek bir şeyler öğret der. Doğrusu o peygamberimizin sallallahu sellem:
-Gündüzleri oruç tut ya da geceleri namaz kıl gibi tavsiyede bulunacağını sanır ama serveri kâinat, önce evlenmen lazım. Zira bununla dininin yarısını emniyete alırsın buyururlar. Hifa büyük bir teslimiyetle boynunu büker ve siz kimi münasip görürseniz ben ona razıyım der.
Malum o sıradan bir hanım değildir ve onu nikahına alacak erkeğinde özel olması gerekir. Lakin Resulallah sallallahu aleyhi ve sellem ne kimseye ümit verir nede kimsenin ümidini kırar. Her zaman ki gibi basit ve pratik bir çare bulur. Yarın sabah mescide ilk gelenle evlen buyururlar. Bu teklif herkesin hoşuna gider. Talipler erken kakmak için tedbirler düşünür. Kendilerince hazırlık yaparlar.
Bu haberi elbette Hazreti Süheyb’te duyar ama dikkate almaz. Zira o fakir ve kimsesiz biridir. Evi yurdu yoktur ve karnını zor doyurur. Kah ağaç altlarına uzanır, kah mescit gölgelerine kıvrılır. Uzun boyuna rağmen o kadar zayıftır ki rüzgâr sert esse ayaklarını yerden kaldırır ama bakın şu işe ki o gece Allah-u Teala bütün sahabelere derin bir uyku verir.
Hifa hatunun talipleri gözlerine çekilen ağırlığa yenilirler. Resulallah efendimiz her zaman ki gibi imsak sökerken mescide gelir ve büyük bir merakla talihli sahabeyi bekler. Nitekim mescidin eşiğinde bir gölge uzar ve Süheyb içeri girer. Resulallah efendimiz namazdan sonra Hifa hatunu çağırıp neticeyi bildirir.
Hz. Hifa büyük bir teslimiyetle kabul eder. Efendimiz güzel bir hutbe okur ve nikah akitlerini yaparlar. Sonra şanslı sahabeye döner:
-Ey Süheyb şimdi hanımına bir hediye al ve tut elinden evine götür buyururlar. Süheyb radıyallahu anh ellerini çaresizlikle iki yana açar. İyi ama benim ne bir dirhem gümüşüm nede sığınacak bir evim var der. Hifa hatun kocasının boynunu büktürmez. Ona içinde on bin dirhem gümüş olan süslü bir heybe gönderir ve filanca yerdeki köşkümü sana hediye ettim der.
Alemlerin efendisi çok hislenir, onlara hayır dua ederler. Süheyb o gün Medine sokaklarında dolanır durur. Akşama doğru utana sıkıla konağa sokulur. Kendisi için hazırlanan sofradan ya bir ya iki hurma alır veya Hifa biliyorum sen benim için bulunmaz bir nimetsin. Bense senin için sadece mihnetim. Ben şükretsem gerek, sen sabretsen gerek.
İster misin şu geceyi itaat ve ibadetle geçirelim. Zira Resulallah cennette yüksek bir çardak vardır, orada yalnızca şükredenlerle, sabredenler otururlar buyurdu der ve öylede yaparlar. Seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatır, kalplerini zikirle aydınlatırlar. Cebrail Aleyhüsselam olanı biteni Efendimize anlatır ve onları Allah-u Teala’nın cenneti ve cemaliyle müjdeler. Ertesi sabah namazdan sonra efendimiz Süheyb’i yanlarına oturtur.
-Ey Süheyb geceki halini sen mi anlatırsın, ben mi anlatayım buyururlar. Süheyb gözlerini kucağına indirir, zor duyulan bir sesle Allah’ın Resul’ü en iyisini bilir cevabını verir. Efendimiz onlara ne mutlu size, ikinizde cennetliksiniz, Allah-u Teala’yı göreceksiniz buyururlar. Süheyb derhal secdeye kapanır ve “Yarabbi beni mağfiret ettin, günahlara bulaşmadan canımı al diye niyazda bulunur.
Allah-u Teala bu yanık duayı kabul eder. Süheyb secdede kala kalır. Mescit de bulunanlar ağlamaklı olurlar. Resulallah efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, size daha şaşılacak bir şey söyleyeyim mi?
Şu anda Hifa hatunda ruhunu rahmana teslim etti buyururlar. Namazları efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem kıldırır. İkisi yan yana toprağa verilirler. Baş uçlarına küçük bir tahta çakar. Birine şükredenlerden Süheyb, öbürüne sabredenlerden Hifa yazdırır.
Allah her ikisinden de razı olsun inşallah. Rabbim onları efendimize komşu eylesin. Bizi de şefaatlerine nail eylesin.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Senaullah İkier - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Baba Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Baba Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Baba Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Baba Haber değil haberi geçen ajanstır.

01

Zekeri̇ya Özalp - BİR KEZ DAHA AŞKLA OKUDUM. KALEMİNİZE SAĞLIK KARDEŞİM.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 27 Eylül 10:01