6 Şubat 2023 saat 04.17 insanlığın nasıl bir felakete uyandığını bilmediği o gün. Nasıl anlatılır, nasıl tarif edilir kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlar. Bir anda insanların kendilerini en güvenli hissettikleri yer nasıl olur da bu kadar güvensiz olur. Çaresizlik, korku, soğuk, acı…
Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Kilis, Şanlıurfa, Osmaniye, Adana, Diyarbakır o kadar çok yarım kalan hayatlar var ki bu şehirlerde. 10 tane il, dile kolay. Konuşsan olmuyor sussan gönül razı gelmiyor. Herkesin acısı, korkusu aynı. Giden canından oldu kalan aklından.
Ne uğruna, kim uğruna gitti binlerce insan. Yarış, gösteriş, cehalet… Yesinler bundan sonra birbirlerini. Nasıl verilecek bunun hesabı? Nasıl unutulacak bu günler? Gerçi kolay unutulur. Biz severiz unutmayı, görmezden gelmeyi, kör olmayı. Başlarız üç beş güne tekrardan yarışmaya, insanlığımızı unutmaya. Yüklenir omzumuza bu yük, kamburlaştırır ama nedenini unuturuz.
Nasıl bir döneme denk geldik? Yaşamak bu kadar güzelken nasıl bu kadar acı olabiliyor? Felaketlerin ardı arkası kesilmiyor, biri bitmeden bir diğeri başlıyor. Neden kendimize çeki düzen vermiyoruz, neden gün geçtikçe daha da ahlaksızlaşıyoruz? Neden güzel yaşayıp güzel ölmüyoruz? Neden birilerinin çıkarlarının bedelini masum insanlar ödüyor? Sorulacak çok sorular, yazılacak çok şey var. Bu cümleleri yazarken her birine öfke, hüzün, acı dökülüyor. Asrın değil de insanlığın felaketi...
Bir “ deprem ülkesi” olarak nasıl bu kadar depreme dayanaksız bir ülkeyiz anlayamıyorum. Bugüne kadar benzeri çok deprem gördük, çok kayıplarımız oldu ama bu kadar can acıtan bir deprem görmedik. Hepsinde de canımız yandı ama bu kez daha da farklı yandı. Tedbirsizlikten, önemsizlikten, ders almamaktan yandı. Deprem sonrası konuşulan konular deprem öncesinde konuşulacaktı ki bu kadar yara almayacaktık. Giden can elbette gidecekti ama bu kadar gitmemeliydi. Bu kadar çok hayat bitmemeliydi, bu kadar çok yarım kalınmamalıydı.
Konuşmanın da susmanın da pek bir önemi kalmadı. Bu yüzden önümüzdeki günlere bakalım ama gün geçmiyor ki Türkiye’de yaşanan hiçbir doğal afet felakete dönüşmesin, dramatik olmasın. Hiçbiri ders olmadı ama bu olur umarım. Akıllara kazıyalım, her tarafa yazalım bu tarihi. Dağa, taşa, toprağa en önemlisi vicdanımıza; 6 Şubat 2023 saat 04.17. Eğer unutursak “Sesimi duyan var mı?” sorusu bu kez de bizlerin kulağında yankılanır, eğer unutursak bir kez daha kaybetmeye mahkûm oluruz…
Yorum yazarak Baba Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Baba Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Baba Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Baba Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Baba Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Baba Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Baba Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Baba Haber değil haberi geçen ajanstır.