Kırk sayısı, gerek Kuranı Kerim, gerek hadisi şerifler ve gerekse de büyüklerin dilinde önemli bir yere sahiptir. Annesinden çiğ süt emerek doğan insanın, ham oluşunun sonu, olgunlaşmanın zamanı olarak bilinir. Kemale ermenin ilk yılları olan kırk yaşının gölgesi bizlerin de üzerine düştü. Artık hiçbir şey kırk yaş öncesi gibi değil ve olmuyor da. Sen istesen de ruhun buna engel... ruhun engel olmasa da bedenin engel... istediğin gibi hızlı olamıyorsun mesela. Sınırsız arzu ve isteklerin de olmuyor. Olmayacak şeylere boş yere umut bağlamıyorsun artık...
Sınırsız nimetlerin hepsine kavuşmak arzusunun, cennete ait olduğunu anlıyoruz kırk yaşında. Sınırlı evrenin dünya denilen küçücük kafesine, ruhunun sığmadığını hissediyor insan. En kıymetli kulların yaşadığı yılları düşünmeye başlayınca, ne kadar haklı olduklarını kırkından sonra daha iyi anlıyor insan. Yüce yaratıcının değersiz kıldığı bir gezegende, değersiz olmaya gerek olmadığını kırkıyla daha iyi anlıyor insan. Değersiz insanlardan olmamak için, değerli insanın sözlerine ve uyarılarına kulak vermek, anlamaya gayret etmek, yaşamaya çalışmak ve kırkından sonra azmamanın sevincini hissetmek, kırk yaşıyla daha da bir anlam kazanıyor.
Kırk yaş, birçok insanın saç ve sakalında ak tüylerin ortaya çıktığı bir yaştır. Aynen sonbaharda sararan yapraklar gibi. Yaprakların sararması güçten düşmesi demektir. Yakın zamanda dalından kopup, kendisini rüzgarın kollarıyla yere bırakması demektir. İnsandaki beyaz tüyler de, yapraklar gibi mesaj yüklü mektuplardır. Bu mektup insana: “Ey insan bir müddet sonra sen de birilerinin ellerinde kendini yerde bulacaksın. Koparacaklar seni hayatından. Ecel denilen son anın çok yaklaştı. Bu saatten sonra geri dönüşü ve telafisi olmayan yollara giriyorsun. Nasıl hatırlanmak istiyorsan öyle yaşa. Ömrünün sonbaharında olduğunu sakın unutma. Koca şehirlere ve dünyaya sığmayan nicelerini, iki metrelik yere sığdırıyorlar. En pahalı elbiselere dahi şikayet edenlere, sadece kefen veriyorlar. En çok sevdiğin insanlar, üzerine bir kürek toprak atmak için neredeyse yarışa girecekler” diyerek bir hatırlatmada bulunur. Nice hakkı verilerek ulaşılan kırklara...
Makale Yazısı-
KIRK YAŞ
Yazar Zekeriya Özalp - Mesaj Gönder
Yorum yazarak Baba Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Baba Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Baba Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Baba Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Baba Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Baba Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Baba Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Baba Haber değil haberi geçen ajanstır.